Fermente Dünyası

Sirkenin hazırlanmasını öncesi, hazırlanışı ve sonrası olarak üç aşamada değerlendirelim. Öncesi :     S abır     İ nanç     R uh     K alp     E mek S abır, sirkeyi kıymetli yapan etkenlerin başında geliyor. Diğer bütün şartlar yerine geldiğinde bile sabır/zaman ikilisi olmadan sonuç alınamıyor. İ nanç, sabırdan sonra bize lazım olan diğer malzeme. Baştan itibaren kurduğumuz sirkelerin olacağına, güzel olacağına inanmalıyız ki sirkelerimiz de inansın. R uh, veya mana (maneviyat) ne derseniz artık. Sabrı ve inancı bulduk diyelim içine biraz ruh ekleyemezsek verim o ölçüde düşük olacaktır. K alp, ruhun ayrılmaz parçası diğer ifadesiyle samimiyet. Sirkelerimiz önce sabrımıza, inancımıza sonra da ruh (mana) ve kalbimize (samimiyet) bakacaklardır. E mek, yukarıda saydıklarımızın bütünü desek... Bütün bunlardan sonra sirkeler için seçilecek ortam; Gün ışığı alan (mutfak tezgah altı kesinlikle olmaz), Rutubetsiz, Hava akımı olan, Yerden yüksek, Oda sıcaklığında olmalı

İnsanın dörtte üçü su. Tıpkı dünyamız gibi. Dünyamızdaki suyu etkileyen Ay vücudumuzdaki suyu da etkiler mi?  Üniversiteye kadar Çal Yukarıseyit köyündeydim. Uzun bir aradan sonra yine köydeyim. Köylüyüm gari. Köy terimleri yeniden hafızamda canlandı. Annem çok dikkat ederdi de ben pek kulak asmazdım. Gençlik işte. Hemen her işinde ev temizliğinde, bitki dikiminde,  ürün toplanmasında, ürün saklanmasında (konserve, pekmez, sirke,...)  Evet köyde Ay önemli(ydi). “Ayın yenisinde olur börtü böcek, eskisinde olur börek çörek” “Kesme odunu ay büyürken, kırk koyunu küçülürken” Ay'ın evreleri : 1. Ay yenisi (Yeni ay-dolunay arası 14 gün)  Ayın büyüme evresi. Bu zamanda koyun kırkılmazmış, ağaç kesilmezmiş,  "Ay yenisinde yapılan işten hayır gelmez."  "Dolunay'ı bekle bereketini gör."  buradaki eski teyzelerin iş takvimi diyebilirim. 2. Ay eskisi (Dolunay-Yeni ay arası 14 gün)  Ay'ın küçülme evresi. Köyde toprakla buluş

Liste daha da uzatılabilirdi. Ben okuduklarımı, tecrübe edip faydasını gördüklerimi yazdım. Olabildiğince sade tutmaya çalıştım. Sizin de başka faydalı önerileriniz varsa yazabilirsiniz. 1. Fermente gıdalar : 2. Yağlar : Günlük mutfak kullanımında (tabi bütçe de önemli ama sağlık için) zeytinyağı ve tereyağı kullanılalı.  Margarini ben 10 yıldır kullanmıyorum. Annemin margarin yediğim zaman damarlarımın sertleştiğini hissediyorum derdi. Bilimsel olarak bir ispat getiremem ama margarin yerine mümkünse tereyağı tercih edilmeli.  Kantaron, aynı sefa, kekik ve biberiye yağlarına gelince daha çok tedavi amaçlı evde bulundurmalı.  3. Doğal temizleyiciler : Evde yapılmış katı sabun veya arap sabununu (jel sabun) bir kere kullandınız mı dediğimi daha iyi anlayacaksınız.  >Doğal sabunda banyodan sonra giderde tortu oluşmuyor.  >Saçlarda keçeleşme oluşmuyor. >Endüstriyel sabunlarında o

➡ ➡ # sirkedeneyi   ➡ ➡   1. Bölüm Bir hafta geride kaldı. İzlenimlerim : 1. Hepsi sirkeye dönecek gibi duruyor. Hiçbirinde bozulma kokuşma ve küflenme şimdilik yok.  2.  # Ekmek  ve  # nohut  ile yaptıklarımın kokusu pek iyi değil. 3. Sirke sinekleri  # şeker   # bal  ve  # sirke  ile olana çok geliyor. 4. Tuzlu sirkeli olan şimdilik daha geriden olgunlaşıyor. # sirkedelisi   # fermentemutfak   # fermente   # saglikliyasam   # huzur ❤️ # sirkedeneyi  2. Bölüm  Sirkeler bir ayı doldurdu. İzlenimlerim : 🚩 1. hepsi de sirkeleşme yolunda ilerliyor. meyveler çöktü ve ana bağladı. 🚩 2.  # ekmek  ve  # nohut  ile yapılanın kokusu pek güzel değil.  🚩 3.  # sirke  ve  # bal  ile yapılanın  # ana  sı oldukça iyi 🚩 4. sirke tuzlu olanda iyi bir ana oluşamamış. anamsı diyebiliriz. tuzu en son ilave etmek faydalı olacak sanırım. 🚩 5. şeker ile olanın da hem rengi hem de kokusu pek hoşuma gitmedi. süzme işleminden sonra tatlarına bakarım. 📣 📣 📣

Burçin Çağlar'ın yazısı Sağlıklı yaşıyoruz sayfasından alıntı Sirkenin faydaları ile ilgili yaşanmış bir hikaye İBS KABUSUNDAN NASIL KURTULDUM? Uzun yıllar sindirim sistemimle ilgili sıkıntılar yaşadım. Daha çok midemden rahatsızlığım oluyordu. Safra kesem taş nedeniyle alındıktan sonra bu spazm şeklindeki ağrılar kalmadı ama mide yanması ve reflü sorunları devam ediyordu. Bir süre sonra bağırsak sorunları başladı. Sürekli gaz ve şişkinlik oluyordu, kendimi gaz bombası yutmuş gibi hissediyordum. Nedensiz yere sık sık ishal oluyordum ve 1-2 gün devam ediyordu bu durum. Bazen da kabız oluyordum. Bu durumların nedenini hiç anlayamıyordum. Sonuçta doktora, gastroenteroloji uzmanına gittim. Doktor bunun IBS denilen Hassas Bağırsak Sendromu olduğunu ve psikosomatik bir hastalık olduğunu söyledi. Ben IBS ile yaşamaya alışmaya çalışıyordum ama hayatım çok konforsuzdu. Çalışan bir insanın toplantılardan çıkmak zorunda olması, olmadık yerlerde tuvalet aramak zorunda olmak vb durumla